March 14, 2010

Uçakları Çok Severim Ben...

...insanı donduran bu soğuk havada, sanki bahar gelmiş gibi cok tatlı bir duygu kaplamıştı içimi..az sonra üniversiteden çıkıp kocaman valizimle Düsseldorf havalimanına doğru yolcuydum nede olsa..1 ay, koskoca 1 ay sıcacık memleketimde tatil yapmak. Ailemi, arkadaşlarımı, İstanbul'umu( benim istanbulum ), Ege'mi! özlemiştim.

Üniversitedeki zorlu sunumumdan sonra arkama bakmadan karlı caddede beni bekleyen taksiye atladığım gibi havalimanına attım kendimi. Biran önce uçmak! istiyordum. Havaalanlarında vakit geçirmek çok hoşuma gidiyor. Vazgeçilmezim kahvemi elime alıp, bir köşede- hatta mümkünse yüksek kattan- her yöne biran önce uçmak için sabırsızlanan insanları izlemek çok keyf verici. Karşımda 2 sevgili bir sarılıp bir tartışıyor, ufacık bir çocuk kalabalık içinde kendine bir oyun bulmuş, valizler arasında koşuşturuyor. Grup olarak tatile giden gençler havaalanında dikkat çekmek istercesine yerlere uzanmış sohbet ediyorlar. Aslında saatler geçirebilirim burada. Ne cok insan, farklı millet, farklı umutlar, farklı destinasyonlar var.

Ağzıma gelen soğuk süt tadından olsa gerek, kahvemin bittiğini bardağıma bakmadan anlıyorum ve uçuş kapısına gitmeden biraz daha burada öylece oturmak istiyorum. Ne kadar orada ilgiyle çevremi izledim farkında değildim ki, yapılan anonsla birden hızla kapıya yöneldim. Elimdeki İstanbul rotalı biletime gözüm ilişince, bu kez artık uçuş moduna girmiştim. Aslında yalnız seyahat etmek hiç bana göre değil. Eşimle yaptığım her uçuşumda, ön koltuğun arka gözündeki dergileri ısrarla eşime okurken "aa ..bakk ne harika bir yer değil mi?" sorularımı yöneltiyorum. Hemen hemen her sayfada bu sorulara maruz kalan ve uyumayı seven biricik eşimle bu dergilere bakmak ve en sonunda onu da bu dergilere çekmek ayrı bir zevk !
Ama yalnızsam el çantam ne kadar ağır olursa olsun asla kitabım eksik olmaz yanımdan.. Hatta genellikle 2 kitap alırım. Bende aynı anda farkı kitap okumayı sevenlerdenim çünkü.

Gündüz yolculuğu yaptığım için arada kitabımdan kafamı pencereye yöneltip, aşağıda yanyana dizilmiş renk renk tarlaları izliyorum. Yükselip bulutlara karıştıkça, tekrar kitabıma gömülüyorum bende...
Seyahatler benim için evimden, okuldan, yaşadığım şehirdeki hayatımdan farklı bir alanda vakit geçirdiğim ve inanılmaz zevk aldığım zamanlar aslında.

Hatırlayanınız vardır sanırım, Buket Uzuner'in bir kitabı vardı "İstanbullular" adında. Havaalanında geçen ve kesişen hayatların kurgusu. Hatırladığım kadarıyla güzel bir kitaptı.. İşte bende havalimanlarını ve uçakları çok seviyorum. Küçüçük penceremden, bulutların üzerinde uçarken aşağıyı izlemek, oradaki hayatları, evleri, bahçeleri, yollarını düşünmek, ne güzel...

Ve üçbuçuk saat süren sakin, huzurlu yolculuğumdan sonra tatilimin ilk durağı olan İstanbuluma varmıştım. Hava kararmış ve uzun zamandır alışık olmadığım içimi daraltan trafik beni bekliyordu..

Hoşgeldim istanbul....
14Marzt2010